Kesin evlenme engelleri kadın ve erkeğin evlenmesine kesin olarak engel olan durumlardır.
Birden fazla olan bu engeller söz konusu ise kadın ya da erkeğin birbiri ile evlenmeyi aklının ucundan bile geçirmemesi gerekir.
Örneğin evli biri zaten evlenemez, birbiri ile belli derecede akraba olanlar evlenemez ya da akıl hastalığı söz konusu ise hasta olan kişi de evlenemez.
Olmaz ama olduğunu varsayalım ve kesin evlenme engellerine rağmen evlilik söz konusu olduysa da bu evlilik geçerli kabul edilmez.
Bu yazımızda kesin evlenme engelleri nelerdir, kesin olmayan evlilik engeli var mıdır, kim kimine evlenebilir, kim kiminle evlenemez, dünürler birbiri ile evlenebilir mi gibi soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.
KESİN EVLENME ENGELLERİ
Evlilik birliği resmi bir kurumdur ve kuruluşu belli şartlara bağlanmıştır. Bu şartların varlığı evliliğin gerçekleşmesini sağlayabilirken, şartlar yerine getirilmezse evlilik gerçekleşemez.
Evliliğin gerçekleşmesi aşaması sadece belirli şartların varlığına da bağlı değildir. Zira evliliğin kesinlikle olmayacağı durumlar ve evliliğin geçekleşmemesi için geçerli kesin engeller vardır.
Bu durum kesin evlenme engelleri ile ilgilidir. Mevcut koşullarda yasa ile belirlenmiş söz konusu engeller varsa evlilik gerçekleşemez, velev ki gerçekleşirse de hükümsüz (Mutlak butlan) olur.
Yani evlenmek isteyenlerin herhangi bir engellinin de olmaması gerekir ki iki kişi arasındaki evlilik birliği kurulabilsin.
Yasa bu nedenle evlenecek kişiler adına belli kriter ve sınırlamalar getirmiştir. Bu sınırlamalara evlenme engelleri denir. Evlenme engelleri ‘kesin evlenme engelleri’ ve kesin olmayan evlenme engelleri’ olarak ikiye ayrılmaktadır.
Kesin evlenme engelleri, Türk Medeni Kanunu’nun 129-133. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Kanuna göre kesin evlenme engelleri hısımlık, önceki evlilik ve akıl hastalığıdır.
Bu nedenlerden birinin varlığı halinde kişinin evlenmesi mümkün değildir. Evlilik gerçekleşmişse bu evlilik mutlak butlan nedeniyle hükümsüz olup evliliğin iptali sonucunu gerektirir.
EVLENME ENGELLERİ NELERDİR?
Evlenme engelleri genel olarak şunlardır:
- 17 yaşını doldurmamış ve evlenmesi için hakimin iznini gerektirebilecek önemli bir nedeni olmayanlar evlenemez.
- 17 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını doldurmamış olup kanuni temsilcisinin evlenmesine izin vermediği kişiler evlenemez.
- Kısıtlılık altında olup kanuni temsilcisinin izin vermediği kişiler evlenemez
- Annenin veya babanın kendi çocuğu veya torunları ile evlenmesi mümkün değildir.
- Amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenlerin birbirleri ile evlenmesi kanuni olarak mümkün değildir.
- Kadın veya erkeğin evliliklerinin sona ermesinden sonra eski eşin çocukları, anne veya babası, büyükanne veya büyükbabası ile evlenilemez.
- Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin çocukları, torunları, anne, baba, büyükanne, büyükbaba ve eşi arasında evlenme yasağı söz konusudur.
- Halen evli olanların bir başkası ile evlilik yapması mümkün değildir.
- Evliliği sona eren bir kadının, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz (300) gün geçmeden bir başkası ile evlenmesi yasaktır. İDDET süresi denen bu süre ancak önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması halinde hakim kararı ile kaldırılabilir. Kadının hamile ise doğumla birlikte evlenme yasağı biter.
- Çok uzun suredir kendisinden haber alınamayan ve gaipliğine karar verilen kişinin eşi mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez.
- Akıl hastası olanlar ile evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunduğu resmi sağlık kurulu raporu ile anlaşılan kimseler evlenemezler.
Eşlerin Evlenmeye Engel Olacak Derecede Hısımlığın Bulunması
Medeni Kanun kesin evlenme engellerinden ilk olarak hısımlık makamını saymıştır. Hısımlık makamına göre üç alt dala ayrılmaktadır; kan hısımlığı, kayın hısımlığı ve evlatlık olmak üzere üç makam vardır.
Kan Hısımlığı (Kaçıncı Dereceye Kadar Akraba Evliliği Yasaktır?)
Kan hısımlığı halk arasında bilinen şekliyle akrabalık hakkında net tanımı Medeni Kanun’un 17. maddesi yapmıştır.
Buna göre “Kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısıyla belli olur. Biri diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy hısımlığı; biri diğerinden gelmeyip de, ortak bir kökten gelen kişiler arasında yansoy hısımlığı vardır.” Yani kan hısımlığı doğumla, birbirinden ya da ortak soydan gelen kişiler arasındaki hısımlıktır.
Kanuna göre belli bir dereceye kadar yakın olan akrabaların birbiri ile evlenmesine kesin evlenme engeli konulmuştur. Bu engel hem tıbben hem de ahlaken ortaya çıkmıştır. Tıbben ortaya çıkmıştır, zira çok yakın akrabaların evliliklerinden doğan çocuklarda engellilik oranı yüksektir. Ahlaken konulmuştur ve toplumda herkesin herkese evlenilebilecek kişi gözüyle bakması engellenmiştir.
Buna göre, anne veya baba kendi çocuğu veya torunları ile evlenemez.
Amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenler birbirleriyle evlenmez.
Kadın veya erkeğin evliliklerinin sona ermesinden sonra eski eşin çocukları, anne veya babası, büyükanne veya büyükbabası ile evlenemez.
KİMLER KİMLERLE EVLENEMEZ?
Öncelikle belirtmek gerekir ki altsoy ve üstsoy arasında kesinlikle evlenme engeli vardır.
Kardeşler arasında da evlilik yapılması kanunen mümkün değildir.
Kardeşlerin sadece annesi ya da babası bir ise yine de kardeşlerin evlenmesi mümkün değildir.
Kanun üçüncü derece de dahil olmak üzere dördüncü dereceye kadar evlenme engeli getirmiştir. Amca, hala, teyze, dayı ile yeğen arasında kesin evlenme engeli vardır. Ancak hala, dayı, amca, teyze olan üçüncü derecenin çocuğuyla evlenilebilir.
Ayrıca kuzen diye bilinen dördüncü derece hısımlık yani teyze hala amca dayı çocukları birbirleri ile evlenebilir.
Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 129. Maddesine göre aşağıdaki kimseler arasında evlenme akdi asla kurulamaz:
- Üstsoy ile altsoy arasında;
- Kardeşler arasında;
- Amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,
- Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üst soyu veya alt soyu arasında,
- Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin alt soyu ve eşi arasında.
Kayın Hısımlığı (Eski eşin hangi akrabasıyla evlenme yasağı vardır?)
Kayın hısımlığı bir eşin diğer eşin akrabaları ile kurduğu hısımlık/ akrabalıktır. Eşin annesine anne, babasına baba deme şeklinde ortaya çıkar. Bu hısımlık boşandıktan sonra ortadan kalkmaz ve devam eder.
Kayın hısımlığı evlenmenin önünde önemli bir engeldir. Kimse boşanmış olsa bile eski eşinin altsoyu ve üstsoyu ile evlenemez. Bu kapsama eski eşin annesi-babası, büyükannesi-büyükbabası, oğlu-kızı, torunu girmektedir.
Ancak yansoy ile evlenilebilir. Eski eşinin annesi ya da babası ile evlenemeyen eş, ancak kardeşi ile evlenebilir.
Yapay Hısımlık (Evlatlık)
Yapay hışımlım mahkeme kararı ile kurulan hısımlıktır.
Ancak evlatlık ile evlat edinenin kurmuş olduğu bağda da evlenme engelleri vardır. Bu engeller kan hısımlığında sayılan evlenme engellerinden daha kısıtlıdır.
Medeni Kanun’a göre evlatlığa ilişkin evlenme engelleri şöyledir:
- Evlatlık ile evlat edinen kendi aralarında evlenemez,
- Evlat edinen ile evlatlıktan birinin altsoyu ile eşi arasında evlilik birliği kurulamaz.
Akıl Hastalığı
Akıl hastalığı da önemli bir kesin evlenme engelidir. Yasa bunun önüne geçmek için evlenmeden önce resmi sağlık kurulundan “Akıl sağlığı yerindedir” raporu istemektedir. Zira evlenmeye tıbbi açıdan bir sakınca görülmediği süreç evlenmek mümkün değildir.
Konu Medeni Kanun’un 133. maddesinde düzenlenmiştir:
“Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.”
Öte yandan akıl hastası kişilerin hastalığının derecesi önemlidir. Çünkü Medeni Kanun’a göre ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez.
Resmi sağlık kurulu kişiler için “evlenemez” raporu verdiği takdirde bir evlilikten söz etmek mümkün değildir.
Önceki Evlilik
Evlenebilmek için bekar olmak gerekir. Eğer kişiler daha önceden evlendilerse yeniden evlenebilmek için önceki evliliklerinin bittiğini ispatlamak zorundadır. Çünkü Türk Medeni Kanunu tek eşlilik üzerine kuruludur.
Evli olan kişi başkasıyla evlenemez, evlenirse de ikinci evlilik geçersiz sayılacaktır.
Medeni Kanun’un 130’uncu maddesi bu konuyu düzenlemektedir. Madde şöyledir:
“Yeniden evlenmek isteyen kimse, önceki evliliğinin sona ermiş olduğunu ispat etmek zorundadır.”
Buradaki kanıt evliliğin nasıl sona erdiğine göre değişmektedir.
Eğer evlilik, ölümle sona ermişse nüfus kayıt örneği ispat için yeterlidir. Örnek, evlilik başvurusunda ya da evlendirme memuruna sunulabilir. Eğer evlilik boşanma ile sona ermişse bu kez boşanma kararının kesinleşme şerhi ile birlikte sunarak kişinin bekar olduğu kanıtlanabilir.
KESİN OLMAYAN EVLENME ENGELLERİ
Kesin olmayan evlenme engelleri, evliliğe engel olduğu halde evlilik gerçekleşmişse iptalini gerektirmeyen engellerdir. Duruma göre değişen engellerdir. Bu engellere rağmen her nasıl olduysa evlenilmişse, kesin evlenme engellerinde olduğu gibi evlilik geçersiz sayılmaz ve evlilik sona ermez.
Bu engeller bekleme (iddet) süresi ve bulaşıcı hastalıklardır
Bekleme Süresi
İddet süresi de denen bekleme süresi boşanmış kadının yeniden evlenebilmesi için geçmesi gereken süredir.
Konu Medeni Kanun’un 132’nci maddesinde düzenlenmiştir. Madde şöyledir:
“Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.”
Maddeye göre, boşanan kadının, boşanma kararı kesinleştikten sonra başka birisiyle evlenebilmesi için 300 gün geçmesi gerekmektedir. Yani 300 günlük bekleme süresi dolmadan kadın yeniden evlenemez.
Bekleme süresinde sebep kadının gebe kalma riskini taşıması ve bu süre boyunca babanın belirli olması böylece kadının ve çocuğunun korunmasıdır.
Yeniden evlenmek isteyen kadının, iddet müddetinin kaldırılması davası açması ve mahkemece iddet müddetinin kaldırılmasıyla yeniden evlenmesi mümkündür.
İddet müddetinin kaldırılması için dava açılması ve mahkeme kararının olması şarttır.
Sadece hamile olmadığını kanıtlayan resmi tıbbi rapor yeterli değildir, mutlaka mahkeme kararı gerekir. Bunun için de iddet müddeti kaldırılmasını talep ederek dava açmak yeterlidir.
Bulaşıcı Hastalıklar
Evliliğe engel olarak kabul edilen hastalıklar frengi, bel soğukluğu, yumuşak şankr, cüzam ve veremdir.
Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 123. maddesi bu düzenlemeyi şöyle anlatmaktadır: “Frengi, belsoğukluğu ve yumuşak şankr ve cüzzama ve bir marazı akliye müptela olanların evlenmesi memnudur. Bu hastalıklar usulü dairesinde tedavi edilip sirayet tehlikesi geçtiğine veya şifa bulduğuna dair tabip raporu ibraz olunmadıkça musapların nikahları aktolunmaz.”
Yani hastalığın iyileştiği ve bulaşma tehlikesinin geçtiğinin resmi sağlık raporu ile kanıtlanmaması halinde kişilerin evlenemeyeceği öngörülmüştür. Ancak kesin olmayan evlenme engeli olduğu için, evlenme hastalığa rağmen gerçekleşmişse evlilik yine de geçerli olacaktır.
EVLENME BAŞVURUSUNUN REDDİ VE REDDE İTİRAZ
Taraflar evlenmek için evlendirme memuruna başvurur. Müracaat ile evlendirme memuru istenen bilgi ve belgelerin eksikliğini inceler. Eğer belgelerde eksiklik varsa taraflara bu eksiklikleri gidermeleri için süre verir ve tamamlattırır.
Medeni Kanun’un 137’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Başvurunun usulüne uygun olarak yapılmadığı veya evleneceklerden birinin evlenmeye ehil olmadığı ya da evlenmeye yasal bir engel bulunduğu anlaşılırsa, evlenme başvurusu reddolunur ve durum evleneceklere yazıyla hemen bildirilir.”
Bu durumda başvurunun mutlaka reddedilmesi gerekir. Aksi durumda yasal sorumluluk üstlenilmiş olur.
Peki evlilik başvurusu reddedilen kişiler ne yapacak? Bu kişiler için itiraz yolu açıktır. İtiraz dava ile yapılır. Ancak bu davanın açılabilmesi için öncelikle evlenme başvurusu yapılması ve başvurunun reddedilmiş olması gerekir.
Medeni Kanun’un 138. maddesine göre “İtiraz, evrak üzerinde incelenip kesin karara bağlanır.
Ancak, mutlak butlan sebeplerinden birinin bulunduğuna ilişkin ret kararlarına karşı açılan davalar, basit yargılama usulüyle görülür.
Medeni Kanun’unn 124 vd. maddelerinde evlenme başvurusunun usulü, evlenmeye ehliyet ve evlenmeye engel haller ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Evlenme başvurusu reddedilen taraflardan herhangi biri red kararının iptalini talep ettiğinde mahkeme evlendirme memurluğundan taraflara ait belgeleri ister, reddin kanundaki maddelere uygun olup olmadığını denetler.
Sonuç olarak da ya evlendirme memurunun kararının doğru olması halinde talebin reddine, aksi takdirde evlendirme memurluğunun kararının iptaline karar verir.
Mahkemenin her iki yönde aldığı karar da kesindir ve kararla birlikte evlenmek için başvuranların evlendirme memurluğuna ibraz ettikleri belgelerin evlendirme memurluğuna iadesine karar verilir.
Sık Sorulan Sorular
Bir insan kiminle evlenemez?
Bir insan kendi anne babasıyla, kardeşi ile, dede ya büyükannesi ile, teyzesi, dayısı, halası amcası gibi yakın akrabaları ile evlenemez. Başka bir deyişle anne baba kendi çocuğu ile, kardeşler birbiri ile, dayı, teyze, hala amca yeğenleri ile, dede, büyükanne torunları ile asla evlenemez. Ayrıca evlilik yolu ile edinilmiş hısımlarla (kayın hısımları) eşlerin her ikisi de boşanma olsa bile evlenemez. Ayrıca evlatlık ile de evlenilmesi yasaktır.
Kanunen kimler evlenemez?
Hukuken,
- Üstsoy ile altsoy arasında;
- Kardeşler arasında;
- Amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,
- Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üst soyu veya alt soyu arasında,
- Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin alt soyu ve eşi arasında evlilik yasaktır.
İslamda evlilik engelleri nelerdir?
İslamda evlilik engelleri halk arasında “birbirine nikah düşmeyecek” kişiler olarak bilinir.
İslam Aile Hukukuna göre, din farklılığı, kan hısımları, süt hısımları, sıhri hısımlar evlilik kesinlikle yasaktır.
İslamda da geçici evlenme engelleri vardır. Bunlar şartlar değişince ortadan kalkan engellerdir.
Bunlar da;
Başkasının eşi olma: Kadın için geçerli bir engeldir.
İki akraba ile birden evlenme: İki kız kardeşle evlenme, bir kimsenin karısı ile, bu karısının hala veya teyzesiyle evlenmek yasaktır.
İddete bağlı evlenme engeli: Evliliğin ölüm, boşanma veya fesih sebeplerinden biriyle sona ermesi durumunda kadının yeniden evlenebilmesi için beklemek zorunda olduğu süreye “iddet”dir.
Üç kere boşanma: İslam’da bir erkeğin eşi üzerinde en çok üç boşama hakkı vardır. Eşini üç kez boşayan erkeğin bu kadınla yeniden evlenebilmesi için bu kadının, başka bir erkekle, boşanma amacı olmaksızın evlenmesi gerekir. Bu evlilik de sona ererse, iddet sürelerini de gözetmesi şartıyla, kadın yeniden ilk kocasına dönebilir.
Din ayrılığı: Müslüman erkek veya kadın, ateist veya Allah’a ortak koşan kimselerle, bu durumu devam ettiği sürece evlenemez.
Dünür ile evlenebilir mi?
Dünür, eşlerin anne ve babalarının birbirlerine göre olan durumudur.
Bir kişi dünürü ile evlenebilir. Çünkü birbirlerine dinen mahremdir, hukuken de akraba değildirler. Bu durum çocuklarının evliğini de engellemez ve zarar vermez.
Sosyal hayatta dünürlerin birbiri ile evlenmesi nadir de olsa görülen durumlar arasındadır.