Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

2002 ÖNCESİ VE 2002 SONRASI MAL PAYLAŞIMI DAVASI

2002 öncesi ve 2002 sonrası mal paylaşımı davası, geçerli olan mal rejimleri farklı olduğu için birbirinden farklı davalardır.

2002 öncesinde yürürlükte olan Medeni Kanun’da yasal mal rejimi, “Mal ayrılığı”yken, 01.01.2002 itibariyle “Edinilmiş mallara katılma rejimi” söz konusudur.

Bu yazımızda bu iki kavram üzerinde detaylı açıklamalarda bulunacağız.

2002 ÖNCESİ VE SONRASI MAL PAYLAŞIMI DAVASI 

Boşanmada mal paylaşımı davası iki kategoride incelenmesi gereken bir konudur.

1 Ocak 2002 öncesi yapılan evliliklerde mal paylaşımı ve 1 Ocak 2002 sonrası yapılan evliliklerde mal paylaşımı.

1 Ocak 2002 tarihi Türk Medeni Kanunu açısından bir dönüm noktasıdır. Bu kanun ile 17 Şubat 1926 tarihli eski Medeni Kanun’un pek çok hükmü gerek şekil gerek içerik bakımından değişikliğe uğramış, sosyal hayatın gelişimine göre güncel değişiklikler yapılmıştır.

Değişim yapılan konulardan biri de boşanma sonrası mal paylaşımı konusu olmuştur.

Eski Medeni Kanun’da yasal mal rejimi “Mal ayrılığı” şeklindeydi. Bu rejime göre mallar evlilik süresince edinilmiş bile olsa, kim edindiyse ona aitti. Boşanma durumunda a herkes kendisine ait malı almaktaydı.

1 Ocak 2002 itibariyle yürürlükte olan 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanun’a göre ise yasal mal rejimi “Edinilmiş mallara katılma rejimidir.”

Bu rejime göre evlilik birliği içinde edinilmiş her mal eşlerin ortak malıdır ve boşanma durumunda bu mallar eşler arasında eşit olarak paylaştırılır.

Bu 2 dönem arasındaki fark bu kadar açık ve nettir. Ancak, eşler evlenmeden önce başka bir mal rejimi tercih ettiyse paylaşım buna göre yapılır.

Edinilmiş mallara katılma rejimi evlenmeden önce farklı bir paylaşım şekli seçilmediyse geçerli olan mal rejimidir.

Bu nedenle 2002 öncesi ve sonrası mal paylaşımı davası da farklıdır. Davanın birinde taraflar kendilerine ait malları isterken, diğerinde ortak kabul edilen malların eşit paylaşımını talep eder.

BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI NEDİR?

Boşanmada mal paylaşımı, evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesinden sonra, evlilik içinde edinilmiş malların eşit bir şekilde paylaşılmasıdır. Bu paylaşım, eşler arasında anlaşmalı bir şekilde yapılabileceği gibi uyuşmazlık olması durumunda dava yoluyla da gerçekleştirilebilir.

Özellikle uzun süren evliliklerde, paylaşıma konu olan çok fazla mal konusu olmakta bu da genellikle anlaşmazlık çıkmasına neden olmaktadır.

BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI DAVASI ZAMANAŞIMI

743 sayılı Medeni Kanun’un 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde katkı payı alacağına yönelik tüm davalar sözleşme olsun veya olmasın 743 sayılı TKM’nin (4721 sayılı TMK’nin) 5. maddesinin yollamasıyla Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabidir.

Ancak Yargıtay 10 yıllık süre kabul edilene kadar farklı kararlar vermiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi görevli olduğu dönemde; katılma alacağının bir tür alacak davası olması nedeniyle boşanma sonrası mal rejiminin tasfiyesine yönelik açılan davalarda Borçlar Kanunu uyarınca dava zamanaşımı süresinin 10 yıl olacağı görüşünü savunmuştur.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi ise görevli olduğu sonraki dönemde mal rejiminin boşanma ile sona ermesi halinde, kararın kesinleşmesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı görüşünü bildirmiştir. ( Yargıtay – 8. H.D., E. 2009/982 K. 2009/2991 T. 9.6.2009.)

2013 yılında ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu katılma alacağına ilişkin olarak zamanaşımı süresi başlangıcının, boşanma davasının kesinleştiği tarih olacağını ve boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında açılacak mal rejiminin tasfiyesi davalarının Borçlar Kanunu’nda düzenlenen “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu belirtmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; E: 2013/8-375; K.: 2013/520. T: 17.04.2013).

MAL PAYLAŞIMI DAVASI HARÇ

Mal paylaşım davası harç, nispi harcın söz konusu olduğu davalar arasındadır. Nispi harçlar, harca konu yararın para ile ölçülebildiği hallerde söz konusu olur. Tarifede bu yarar veya konunun değerinin yüzdesi şeklinde yer alır.

Mal paylaşımı davasında yatırılacak harç oranı, davadan davaya farklılık gösterir. Oran olarak genellikle ¼ dikkate alınır. Dilekçedeki dava değeri göz önüne alınarak hesaplama gerçekleşir. Bu oranla peşin harç bedeline karar verilir.

01.01.2002 ÖNCESİ EVLİLİKLERDE MAL PAYLAŞIMI

01.01.2002 öncesinde yapılan evliliklerde mal paylaşımı, her eşin kendi malına sahip çıkması olarak özetlenebilir. Bu durum, bir mal evlilik birliği içinde edinilmişse bile, kim edindiyse onundur şeklinde özetlenebilir. Örneğin kadın kendisine evliyken araba aldıysa, o araba onundur. Boşanma durumunda bunu eşi ile paylaşmak zorunda değildir. Dava açılması durumunda ise hakim bu evlilik tarihine ve eşler arasında kabul edilmiş yasal mal rejimine göre karar verir.

2002 öncesi bu durum özellikle çalışmayan, ev hanımı ve evlilik birliği içinde edilmiş mallara katkısı göz ardı edilen kadınlar açısından büyük bir handikaptı. Ev idaresi, birikim yapılması vb. konularda etkisi olan kadınların bu etkisi 2002 öncesinde tamamen yok sayılıyordu. Alınan mallar çoğunlukla erkeğin üzerine tescil edildiği için boşanma durumunda kadının eli tamamen boş kalabiliyordu. Bu da kadının ailesi için verdiği emeklerin çöpe atılması anlamına geliyordu.

Öte yandan 2002’den önce evlenmiş ama 2002 sonrası evlilikleri devam eden çiftlerin boşanmasına mal paylaşımına konu olan malın ne zaman alındığı önem kazanır. Örneğin 2008’de alınmış bir ev söz konusu ise taraflardan bunun eşit paylaşımını isteyebilir.
Bu tarih öncesinde mal paylaşımında bazı özel durumlar da söz konusudur. Sıra bu özel durumu açıklamaya geldi:

KATKI PAYI ALACAĞI

743 sayılı Medeni Kanun’a göre, Yargıtay kararları ile uygulama geliştirilerek “bir eşin aldığı mala katkı sunan diğer eşin” boşanma halinde katkı payı alacağı isteyebileceği kabul edilmiştir. Uygulamada bu davaya da “katkı payı alacağı davası” denilmekteydi. Yukarıdaki örnekten devam edersek, kadının aldığı arabanın ödemelerine karşılık beklemeden yardım eden erkek eş, boşanma durumunda katkı payı alacağı talep edebilir. Bu pay, o malın güncel değeri üzerinden hesaplanarak verilir.

Katkı payı alacağı talep edebilmek için, bir eşin diğer eş tarafından alınan mala parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.

NELER KATKI PAYI ALACAĞI DAVASINA KONU OLABİLİR?

Neler katkı payı alacağı davasına konu olabilir sorusunun cevabına “eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur” maddesi açıklık getirmektedir.

Bir eşin diğer eşe karşılık beklemeden sunduğu katkı ile elde edilen her mal, katkı payı alacağı davasına konu olabilir. Tüm taşınır ve taşınmaz mallar bu kapsamdadır. Bunun için, söz konusu malın edinilmesinde, iyileştirilmesine veya korunmasında katkı sunulduğu kanıtlanması gerekir. Ev, araba, arsa vb. mallar bu kapsamdadır.

01.01.2002 SONRASI EVLİLİKLERDE MAL PAYLAŞIMI

01.01.2002 tarihinden sonraki evliliklerde mal paylaşımı ise “Edinilmiş mallara katılma rejimi”ne göre yapılmaktadır. Eşler evlilik öncesinde herhangi bir mal rejimi seçmemişlerde edinilmiş mallara katılım rejimine tabi olurlar.

Buna göre evlilik birliği içinde edinilen tüm mallar eşit oranda taraflara aittir.

YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

Mal paylaşımı davalarında görevli mahkeme Aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerleşim yerlerinde ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır.

Yetkili mahkeme ise:

Evliliğin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi,

Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme,

Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesidir.

MAL (PAYLAŞIMI) REJİMİ SÖZLEŞMESİ

Mal rejimi ya da paylaşımı sözleşmesi kavramı halk arasında evlilik sözleşmesi olarak da bilinmektedir.

Evlilik sözleşmesi yani kanundaki tanımı ile mal rejimi sözleşmesi, eşlerin evlilikleri boyunca mallarını nasıl yönetecekleri ve evliliğin sona ermesi halinde malların nasıl tasfiye edileceğini düzenleyen bir sözleşmedir. Bu sözleşmeyi hali hazırda evli olanlar da yapabilecekleri gibi evlenecek olanlar da devreye alabilirler. Böylece evlilikleri boyunca edindikleri malların boşanma sonrasında nasıl paylaşılacağı baştan belli olur.

MAL (PAYLAŞIMI) REJİMİ SÖZLEŞMESİNİN İÇERİĞİ NEDİR?

Evlilik sözleşmesi, tarafların evlilikleri boyunca mal varlıklarına yönelik hak ve yükümlülüklerini belirler.

Mal rejimi sözleşmesinde, taraflar isteklerini kanuna uygun olmak kaydı ile, sözleşme haline getirerek notere giderler ve noter tarafından onaylanan yazılı belge, taraflar tarafından imzalandığında sözleşme hazır hale gelir. Bu sözleşmede hangi mal kimin, hangi borç kime ait gibi detaylar açık açık yazılır. …. Plakalı Araba x kişinin, … adresindeki ev y kişisinin gibi ayrıntılı açıklamalar yer alır. Bu ev ve arabayı x ve y kişisi kullanıp, elde edilen bir gelir varsa onun da sahibi olurken, bu mallar nedeniyle oluşan borçların da söz konusu kişilere ait odluğu sözleşmede yer alır.

Böylece taraflar birbirinin borcunu ödemek zorunda kalmadığı gibi, malların bölüşümünde de sorun çıkmaz.

MAL REJİMİ TÜRLERİ NELERDİR?

Türk Medeni Kanunu’na göre 4 tip mal rejimi vardır. Bunlar:

  • Edinilmiş mallara katılma rejimi.
  • Mal ayrılığı rejimi.
  • Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi
  • Mal ortaklığı rejimi.

Edinilmiş Mallara Katılma

Edinilmiş mallara katılma rejimi, en kısa anlatımıyla, eşlerin evlilik birliği içinde edindiği mallara eşit şekilde ortak sahip olduğu mal rejimidir. Bu rejimde eşlerin kişisel malları tasfiyeye dahil değildir.
01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile farklı bir sözleşme yapılmadıysa evliliklerde edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı kabul edilmiştir.

Mal Ayrılığı

Mal ayrılığı adı üzerinde eşlerin evlilik öncesinde de evlilik birliği içinde de edindikleri malların ayrı olmasıdır. Edinilmiş bir mal söz konusu değildir. Yani herkesin mal varlığı kendinedir.

Eşlerin evlilikleri boyunca elde ettikleri gelirleri, taşınır taşınmaz malları kendi kişisel mallarıdır.

Paylaşmalı Mal Ayrılığı

Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde, eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur. Bu mal rejiminin sona ermesiyle birlikte, her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.

Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde eşlerin evlilik birliğini sonlandırması halinde evlilik birliğindeki her mal eşit olarak pay edilecektir. Diğer eşin malvarlığına katkıda bulunan eş mal rejiminin sonlanması ile katkısı oranında bedelin kendisine ödenmesini talep edebilir.

Mal Ortaklığı

Mal ortaklığı rejimi, eşlerin kişisel malları ve ortaklık mallarını kapsayan bir rejimdir. Eşler hangi malların ortak mal sayılabileceğini, hangi malların ortak mal sayılamayacağına kendileri karar verir.

Genel mal ortaklığı,
Edinilmiş mal ortaklığı
Diğer mal ortaklığı olmak üzere 3’e ayrılır.

Eşlerin kişisel malları dışındaki bütün malları ve gelirlerinin ortaklık mallarını oluşturması genel mal ortaklığıdır. Eşler genel mal ortaklığında mallara bir bütün olarak sahip olurlar ve ortaklık payı üzerinde tek başına tasarruf edemezler.

Medeni Kanun’un 258. Maddesi ise edinilmiş mal ortaklığını düzenler. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle sadece edinilmiş mallardan oluşan bir ortaklık kabul edebilirler. Kişisel malların gelirleri de bu ortaklığa dahildir.

Medeni Kanun madde 259 ise diğer mal ortaklığını düzenler. Maddeye göre eşler, mal rejimi sözleşmesiyle belirli malvarlığı değerlerini veya türlerini, özellikle taşınmaz malları, bir eşin kazancını, bir meslek veya sanat icrası için kullandığı malları ortaklık dışında tutabilirler. Aksi sözleşmede öngörülmedikçe bu malların gelirleri ortaklığa dahil değildir.

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

Eşler arasındaki yasal, en çok bilinen ve kullanılan mal rejimi “Edinilmiş mallara katılma” rejimidir.
Medeni Kanun’un 218. Maddesine göre “Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.”
Burada edinilmiş ve kişisel mallar kavramı ortaya çıkar.

Edinilmiş Mallar Nedir?

Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

  • Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
  • Kişisel mallarının gelirleri,
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Edinilmiş mallara katılma rejimine eşlerin kişisel malları dahil değildir.

Kişisel mallar ise şöyle sıralanabilir:

Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya. Bu kapsama günlük hayatta sürekli olarak kullanılan cep telefonu, bilgisayar, kıyafet, saat, mücevher vb eşyalar girmektedir.
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri (evlenmeden önce alınan ev, araba, birikmiş para, mücevher vb ile kimden kalmış olursa olsun miras yoluyla elde edilen mal varlığı değerleri)

Manevî tazminat alacakları,
Kişisel mallar yerine geçen değerler kişisel mallar içinde sayılmaktadır. Burada eşlerden birinin sahip olduğu malvarlığının satarak ya da takas yaparak elde ettiği bedel ya da yeni elde edilen mal da kişisel maldır.

01.01.2002 ÖNCESİ YAPILAN EVLİLİKLERDE GEÇERLİ OLAN MAL REJİMİ TASFİYESİ NEDİR?

01.01.2002 tarihinden önce gerçekleşen evliliklerde geçerli olan mal rejimi tasfiyesi “Mal ayrılığı rejimi”dir. Bu rejim 31.12.2001 tarihine kadar yapılan evlilikler için geçerlidir. Bu rejime göre her eşin mal varlığı ister evlilik içinde ister evlilik öncesinde edinilmiş olsun kendisinindir.

01.01.2002 TARİHİNDEN SONRA YAPILAN EVLİLİKLERDE GEÇERLİ OLAN MAL REJİMİ TASFİYESİ NEDİR?

1 Ocak 2002 itibariyle yürürlüğe giren 4721 sayılı Medeni Kanun’a göre bu tarihten itibaren gerçekleşmiş evliliklerde farklı bir rejim seçilmediyse geçerli olan mal rejimi tasfiyesi “Edinilmiş mallara katılım”dır. Bu rejime göre evlilik birliği içinde edilmiş malların tasfiyesinde her eşin eşit payı olduğu kabule edilir.

BİZE ULAŞIN

İster 1 Ocak 2022 öncesi evlenmiş olun, isterseniz de bu tarihten sonra, mal rejimi tasfiyesinde hak kayıplarının önüne geçmek ve davaların çabuk sona ermesi için işinin ehli, konusunda uzman bir avukata ihtiyacınız olacaktır.
Davada kazanan tarafta yer almak istiyorsanız, davalarınız ve her türlü sorununuzda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Sorununuzun gerçekçi bir değerlendirmesi ve çözüm yolları için bize başvurabilirsiniz.

Yorum yaz

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.
Gizlilik Politikası