Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

MAL REJİMİ DAVASI NEDİR | MAL REJİMİ DAVASI NASIL AÇILIR?

Mal rejimi davası nedir sorusunu boşanan ve boşanmadan sonra malların paylaşımını yapmak isteyen çiftler sorar ve cevap ararlar.

Mal rejimi, evlilik esnasında edinilen mal varlıklarını eşlerin yönetme, yararlanma, bu malların üzerindeki tüm tasarruf haklarının ve mal rejiminin sona ermesi halinde tasfiyesindeki paylaşım hak ve usullerinin Medeni Kanun’da düzenlendiği kurallar/yöntem bütününe verilen addır.

Mal rejimi davası da evliliğin sona ermesinin ardından malların paylaşımı için açılan davadır.

MAL REJİMİ DAVASI NEDİR?

Mal rejiminin ister boşanma isterse de ölüm gibi durumlarla sona ermesinden sonra malların paylaşımının yani mal rejiminin tasfiyesi için açılan davadır.

Bu soruya tam bir yanıt verebilmek için öncelikle mal rejimi nedir sorusunu yanıtlamamız gerekir.

Mal Rejimi Nedir?

Mal rejimi nedir sorusu boşanmak isteyenler için cevaplaması gereken en öncelikli sorudur.
01.01. 2002’de yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yer alan, eşlerin evlilik birliği içinde, sahip oldukları malvarlıklarının yönetimine, tasarrufuna, tasfiyesine ilişkin kuralların tümünü içeren bir tanımdır.

Boşanma ve sonrasında evlilik birliği içinde edinilmiş malların paylaşımında yaşanan uyuşmazlıkların çözümünde mal rejimleri rol almaktadır. 4721 sayılı Medeni Kanun’un 202’inci maddesi ve devamı maddelerinde mal rejimleri düzenlenmiştir.

Eşler kanunda yer alan ve seçmekte özgür oldukları mal rejimlerinden herhangi birini seçmediklerinde kanunda belirlenen yasal mal rejimine tabi olurlar. 2022 öncesinde bu “mal ayrılığı” rejimiyken 2002’den itibaren yasal ml rejimi “edinilmiş mallara katılma” şeklindedir.

MAL REJİMİ DAVASI AÇMA NEDENLERİ

Mal rejimi davası açmak için, yasal mal rejiminin sona ermesi gerekir. Bu da farklı şekillerde olabilir.

Yasal mal rejimi şu sebeplerle sona erer:

  • Eşlerden birini ölümü,
  • Evliliğin iptal ve boşanma ile sona ermesi,
  • Ölüm karinesi,
  • Başka bir mal rejiminin kabulü,
  • Hakim kararıyla mal ayrılığına dönüştürme

Bu sebeplerden herhangi biriyle sona eren mal rejiminden sonra da mal rejimi davası açılabilir.

MAL REJİMİ DAVASI NASIL AÇILIR?

Mal rejimi nedir sorusu kadar çok sorulan bir başka soru da dava nasıl açılır sorusudur. Dava iki şekilde açılır. Boşanma davası açarken mal rejiminin tasfiyesi istenebilir. Ya da boşanma davasının sonuçlanmasının ardından yeni bir dava açılır. Aile mahkemesine mal rejimi tasfiyesi istemli bir dilekçe vermek yeterli olacaktır.

MAL REJİMİ TÜRLERİ

Türk Medeni Kanunu’na göre 4 tip mal rejimi vardır. Bunlar:

  • Edinilmiş mallara katılma rejimi.
  • Mal ayrılığı rejimi.
  • Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi
  • Mal ortaklığı rejimi.

Edinilmiş Mallara Katılma

Edinilmiş mallara katılma rejimi, en kısa anlatımıyla, eşlerin evlilik birliği içinde edindiği mallara eşit şekilde ortak sahip olduğu mal rejimidir. Bu rejimde eşlerin kişisel malları tasfiyeye dahil değildir.
01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile farklı bir sözleşme yapılmadıysa evliliklerde edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı kabul edilmiştir.

Mal Ayrılığı

Mal ayrılığı adı üzerinde eşlerin evlilik öncesinde de evlilik birliği içinde de edindikleri malların ayrı olmasıdır. Edinilmiş bir mal söz konusu değildir.

Eşlerin evlilikleri boyunca elde ettikleri gelirleri, taşınır taşınmaz malları kendi kişisel mallarıdır.

Paylaşmalı Mal Ayrılığı

Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde, eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur. Bu mal rejiminin sona ermesiyle birlikte, her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.

Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde eşlerin evlilik birliğini sonlandırması halinde evlilik birliğindeki her mal eşit olarak pay edilecektir. Diğer eşin malvarlığına katkıda bulunan eş mal rejiminin sonlanması ile katkısı oranında bedelin kendisine ödenmesini talep edebilir.

Mal Ortaklığı

Mal ortaklığı rejimi, eşlerin kişisel malları ve ortaklık mallarını kapsayan bir rejimdir. Eşler hangi malların ortak mal sayılabileceğini, hangi malların ortak mal sayılamayacağına kendileri karar verir.

  • Genel mal ortaklığı,
  • Edinilmiş mal ortaklığı
  • Diğer mal ortaklığı olmak üzere 3’e ayrılır.

Eşlerin kişisel malları dışındaki bütün malları ve gelirlerinin ortaklık mallarını oluşturması genel mal ortaklığıdır. Eşler genel mal ortaklığında mallara bir bütün olarak sahip olurlar ve ortaklık payı üzerinde tek başına tasarruf edemezler.

Medeni Kanun’un 258. Maddesi ise edinilmiş mal ortaklığını düzenler. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle sadece edinilmiş mallardan oluşan bir ortaklık kabul edebilirler. Kişisel malların gelirleri de bu ortaklığa dahildir.

Medeni Kanun madde 259 ise diğer mal ortaklığını düzenler. Maddeye göre eşler, mal rejimi sözleşmesiyle belirli malvarlığı değerlerini veya türlerini, özellikle taşınmaz malları, bir eşin kazancını, bir meslek veya sanat icrası için kullandığı malları ortaklık dışında tutabilirler. Aksi sözleşmede öngörülmedikçe bu malların gelirleri ortaklığa dahil değildir.

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ 

Eşler arasındaki yasal, en çok bilinen ve kullanılan mal rejimi “Edinilmiş mallara katılma” rejimidir.

Medeni Kanun’un 218. Maddesine göre “Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.”

Burada edinilmiş ve kişisel mallar kavramı ortaya çıkar.

Hangi Mallar Edinilmiş Mal Sayılır?

Kanun’un 219’uncu maddesi edinilmiş malların hangileri olduğunu açıkça ortaya koyar. Buna göre, edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

  • Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
  • Kişisel mallarının gelirleri,
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

KİŞİSEL MALLAR

Edinilmiş mallara katılma rejimine eşlerin kişisel malları dahil değildir.

Bu cümleyi kurduğumuzda ise ortaya kişisel mal nedir, ne değildir sorusu çıkmaktadır. Medeni Kanun’un 220. Maddesi bu soruya son derece net ve açık bir cevap vermiştir.

Hangi Mallar Kişisel Mal Sayılır?

  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya. Bu kapsama günlük hayatta sürekli olarak kullanılan cep telefonu, bilgisayar, kıyafet, saat, mücevher vb eşyalar girmektedir.
  • Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri (evlenmeden önce alınan ev, araba, birikmiş para, mücevher vb ile kimden kalmış olursa olsun miras yoluyla elde edilen mal varlığı değerleri)
  • Manevî tazminat alacakları,
  • Kişisel mallar yerine geçen değerler kişisel mallar içinde sayılmaktadır. Burada eşlerden birinin sahip olduğu malvarlığının satarak ya da takas yaparak elde ettiği bedel ya da yeni elde edilen mal da kişisel maldır.

MAL AYRILIĞI

2002 öncesinde geçerli olan Medeni Kanun‘da yasal mal rejimi mal ayrılığıydı. Bu sistemde her eşin kendi malı sadece kendisine aittir. Her eş kendi malı üzerinde, yasal sınırları ihlal etmeden, tasarruf, yönetim, mülkiyet, yararlanma haklarını şahsen kullanır.

Mal ayrılığı rejimi 4721 sayılı Medeni Kanunumuzun 242. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir;

TMK madde 242:

“Mal ayrılığı rejiminde eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur.”

Bu rejimde, evlenmeden önce edinilen mallar da edinen kişiye aittir, evlilik birliği içinde edinilen mallar da… Ayrıca söz konusu bu mallardan yararlanma, tasarruf ve yönetim aşamasında da malın sahibi olan eş tek yetkilidir.

TMK’nın 246. maddesine göre “Eşlerden her biri kendi borçlarından bütün malvarlığıyla sorumludur.” Bu hüküm, evlilik birliği devam ettiği sürece eşlerden birinin kişisel borcundan dolayı diğer eşin mallarına haciz gelmesini engeller.

PAYLAŞMALI MAL AYRILIĞI REJİMİ

Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi Medeni Kanun’un 244. Maddesinde düzenlenmiştir.

Maddeye göre eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur.

Seçimlik mal rejimlerinden biridir. Her eş kendi mallarına ait borçlarından da sorumludur.

MAL ORTAKLIĞI REJİMİ

Medeni Kanun’un 256. Maddesi ise mal ortaklığını düzenler. Bu rejim ortaklık malları ile eşlerin kişisel mallarını kapsar. Eşler ortaklık mallarına bölünmemiş bir bütün olarak sahip olurlar.

Bu mal rejiminde eşler hangi malların ortaklık malı, hangilerinin kişisel mal olacağını belirleme hakkına sahiptir. Kişisel malların ne olduğu zaten kanunda belirlendiğinden, kişisel mallar dışında kalan mallardan hangilerinin ortak mal olacağı eşler tarafından belirlenir. Ortaklık mallarında eşler arasında elbirliği mülkiyet esası geçerlidir. Kişisel malların gelirleri de bu ortaklığa dahildir.

Çok nadir kullanılan bir rejimdir.

MAL REJİMLERİNİN SONA ERMESİ

Mal rejiminin sona ermesi Medeni Kanun’un 271’inci maddesinde düzenlenmiştir.
Maddeye göre,

  • Eşlerden birinin ölümü,
  • Başka bir mal rejiminin kabul edilmesi,
  • Eşlerden biri hakkında iflâsın açılması,
  • Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

Ortaklık mallarıyla kişisel malların kapsamının belirlenmesinde mal ortaklığının sona erdiği tarih esas alınır.

MAL REJİMLERİ ARASINDA GEÇİŞ

Eşlerden birisinin başvurusu ile aile hakimi de eşler arasındaki mal rejiminin değiştirilmesine karar verebilir. TMK m.206’ya göre; “Haklı bir sebep varsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.

Aşağıdaki hâllerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:

  • Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,
  • Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,
  • Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
  • Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,
  • Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.

BİR MALIN KİME AİT OLDUĞUNUN İSPATI NASIL OLACAKTIR?

Bu sorunun cevabı Medeni Kanun’un 222’inci maddesinde verilmiştir.

Maddeye göre, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.

MAL REJİMİ DAVASI ZAMANAŞIMI

743 sayılı Medeni Kanun’un 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde katkı payı alacağına yönelik tüm davalar sözleşme olsun veya olmasın 743 sayılı TKM’nin (4721 sayılı TMK’nin) 5. maddesinin yollamasıyla Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabidir.

Ancak Yargıtay 10 yıllık süre kabul edilene kadar farklı kararlar vermiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi görevli olduğu dönemde; katılma alacağının bir tür alacak davası olması nedeniyle boşanma sonrası mal rejiminin tasfiyesine yönelik açılan davalarda Borçlar Kanunu uyarınca dava zamanaşımı süresinin 10 yıl olacağı görüşünü savunmuştur.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi ise görevli olduğu sonraki dönemde mal rejiminin boşanma ile sona ermesi halinde, kararın kesinleşmesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı görüşünü bildirmiştir. ( Yargıtay – 8. H.D., E. 2009/982 K. 2009/2991 T. 9.6.2009.)

2013 yılında ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu katılma alacağına ilişkin olarak zamanaşımı süresi başlangıcının, boşanma davasının kesinleştiği tarih olacağını ve boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında açılacak mal rejiminin tasfiyesi davalarının Borçlar Kanunu’nda düzenlenen “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu belirtmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; E: 2013/8-375; K.: 2013/520. T: 17.04.2013).

MAL REJİMİ TASFİYESİ DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR

Mal rejimi tasfiyesi davası aile mahkemesinde açılır.
Yetkili mahkeme ise,

  • Mal rejimi ölümle sona erdiyse ölenin son yerleşim yeri mahkemesi,
  • Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme,
  • Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesidir.

MAL REJİMİ DAVASI NE KADAR SÜRER?

Adalet Bakanlığı’nın 2019 yılında belirlemiş olduğu davaların sonuçlanmasını belirlediği yargıda hedef süresine göre mal paylaşımı davasının 450 günde sonuçlanacağı belirtilmiştir. Bu sürelere istinaf süreleri dahil değildir. Bu da ortalama 1- 1.5 yıllık bir sürede davaların sona ermesi demektir. Ancak bu davaların daha uzun sürdüğü, çetrefilli durumlar da vardır.

İSTANBUL MAL REJİMİ DAVASI AVUKATLIK HİZMETİ

Son derece geniş kapsamlı olan ve bazen Borçlar Hukuku, Miras Hukuku gibi farklı hukuk dallarının uzmanlığını da isteyen mal rejimi davası için İstanbul’da deneyimli ve konusunda uzmanlaşmış avukat bulmak isteyebilirsiniz.

Davaların daha kısa zamanda sonuca bağlanması, hak kayıplarının önüne geçilmesi gibi noktalarda avukatların ciddi katkıları olacağını bilerek yapılan seçimler davalı ya da davacı açısından son derece önemlidir.

Çıkabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde deneyimli bir avukat işinizi kolaylaştıracaktır. Bu sayede ortaya çıkabilecek hak kayıpları engellenecektir.

BİZE ULAŞIN

Mal rejimi davası nedir sorusunu yanıtını arayanlardansanız, davada kazanan tarafta yer almak istiyorsanız, davalarınız ve her türlü sorununuzda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Sorununuzun gerçekçi bir değerlendirmesi ve çözüm yolları için bize başvurabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular:

Mal rejimi davaları kaç yıl sürer?

Mal rejimi davaları ortalama olarak 1-1.5 yıl arasında sonuca ermektedir. Ama daha uzun süren davalar da söz konusu olabilir.

Evlenmeden önce alınan ev kimin?

Evlenmeden önce alınan ev, edinilmiş mallar rejimine göre evi kim aldıysa onundur. Çünkü bu ev evlenmeden önce alındığı için kişisel mallar arasında kabul edilir.

Ancak, kanun boşanma sonrası mal paylaşımına tabi olacak mal ve gelirlerin neler olduğunu sayarken kişisel malların gelirlerini de saymaktadır. Buna göre evlilikten önce alınmış evin varsa kira geliri, mal paylaşımına dahil edilebilir.

Öte yandan evlenmeden öne kredi ile alınmış bir evin, borç ödemeleri evlilik birliği içinde yapılmaya devam ettiyse ve bu sürede borcu bitirildiyse ödemelerin evlilik içinde yapılmış olan kısmına isabet eden değer de edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, mal paylaşımına konu olabilir.

Eşler arasında mal rejimi ne zaman sona erer?

Medeni Kanun’un 225’inci maddesine göre, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulü mal rejimini sona erdirir.

Mahkeme tarafından evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

Boşanma davası sırasında evde kim kalır?

Boşanma sırasında tarafların evinin kiralık mı yoksa tapulu ev mi olduğu da önemlidir. Dava süresince hem erkek eş hem kadın eş evde kalmak isteyebilir. Bu durumda kiralık ya da tapulu ev ayrımı yapılır. Ve evde kimin kalacağı kesinleştirilir.

Örneğin çekişmeli boşanmalarda, dava sebebi şiddet veya zina ise ve bu sebep ispatlanırsa, mahkeme kiralık evde davacının kalmasına karar verir.

Normal gerekçeler ile açılan boşanma davalarında, tarafların anlaşması koşulu ile kira sözleşmesi eşlerden hangisinin ismine düzenlenmişse o kişi kiralık evde kalmaya devam edebilir.

Tapulu ev söz konusu ise,
Evin tapusu 2002’den önce edinilmişse, tapu kimin üzerineyse evde o kalır.

Evin tapusu 2002’den sonra düzenlendiyse her iki taraf da boşanma gerçekleşene kadar ayrı ayrı evde kalma hakkına sahiptir.

Taraflar bir kişinin boşanma sürecinde evde kalması için anlaşabilirler. Anlaşmaya varılıp, boşanma sürecinde evde kimin kalacağını mahkemeye iletilirse, bu kişi tapulu evde kalır.
Uyuşmazlık bulunuyorsa evde kimin kalacağına hakim karar verir ve taraflara tebliğ eder.

Yorum yaz

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.
Gizlilik Politikası