Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

DİNİ NİKAHIN HUKUKTAKİ YERİ NEDİR? | DİNİ NİKAHIN ŞARTLARI

Dini nikahın hukuktaki yeri Türk toplumunda her zaman tartışılan konulardan biri olagelmiştir.
1926 yılında yürürlüğe giren ve 2002’de güncellenen Medeni Kanun’a göre evlenme sadece resmi nikahla olabilir. Bir evliliğin hukuksal olarak kabul edilebilmesi için evlendirme memurunun karşısında, şahitler huzurunda “evet” demek, imzaları atmak ve aile cüzdanına sahip olmak gerekmektedir.

Bir imam ve iki şahit huzurunda kıyılan dini nikah ise hukuksal olarak geçerli olmadığı için sonuçları da toplumsal açıdan hayli sıkıntı yaratmaktadır.

Öte yandan dini tören ya da nikah Medeni Hukuk’ta sadece bir yerde geçer. O da 143.maddedir. Maddede “Evlenmenim geçerli olmasının“ dini nikaha ya da törene bağlı olmadığı belirtilmiştir.
Türk toplumunun genelinde dini nikah resmi nikahın tamamlayıcısı gibi görülür ve genellikle resmi nikah öncesinde kıyılır.

Bu yazımızda “Dini nikahın hukuktaki yerini irdeleyeceğiz. Kıyılmazsa ne olur, kıyılırsa ne olur, sadece dini nikah yeterli midir, resmi nikah olmadan dini nikah yapmanın cezası var mıdır gibi soruların cevabı yazımızda sizleri bekliyor.

MEDENİ KANUN KAPSAMINDA DİNİ NİKAHIN HUKUKTAKİ YERİ

Medeni Kanun kapsamında dini nikahın yeri yoktur dersek yeridir. Çünkü Medeni kanuna göre bir evliliğin hukuksal olarak “Var “olabilmesi için resmi nikah mutlaka ama mutlaka olmalıdır.

Sadece dini nikahın söz konusu olduğu yerde Medeni Kanun’a göre bir evlilikten söz edilemez. O evlilik kanunlar nezdinde “yok” hükmündedir. Çocuklar evlilik dışı doğan çocuk sınıfındadır. Ayrılık durumunda da mal paylaşımı kadının aleyhinedir. Çünkü açılacak davada öne sürülecek ve hak iddia edilecek bir evlilik hukuken yoktur.

DİNİ NİKÂH (DİNİ TÖREN) NEDİR?

Dini nikah hukuksal olarak zorunlu olmayan, ancak gelenekler, aile ve “Mahalle” baskısı nedeniyle çiftlerin çoğu zaman mecbur kaldığı bir ritüeldir.

Bir imam ve iki şahidin hazır bulunması ile kıyılan nikaha dini nikah adı veriliyor. Kuralları resmi nikahtan tamamen farklıdır ve aslında halk arasında “İmam nikahı” olarak bilinmektedir.

Çoğunlukla kadın ve erkek nikah sırasında şahitleri ile birlikte imamın karşısında olur. Ama Türkiye’nin bazı bölgelerinde kadının nikaha katılmayıp temsilcisinin onun yerine bulunduğu nikahlar da vardır. Söz konusu bu temsilci de genellikle erkektir.

Bu nikah türü Türkiye’nin hemen her yerinde görülür ama çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da tercih edilir dersek çok da yanlış olmaz. Hatta bu bölgelerde resmi nikahın olmadığı sadece dini nikahın, mutlaka yapıldığı evlilikler söz konusudur.
Gerekçesi ise “Allah nezdinde evli olmak”tır.

Dini nikah, özellikle kanunen evlilik yaşına gelmeyen çiftlerin (aslında kız çocuklarının) evlenebilmeleri için kullanılan bir yöntem olarak görülmektedir. Bu da çocuk gelinlerin sayısında artış yaşanmasına neden olmaktadır. Göz ardı edemeyeceğimiz bir toplumsal gerçeklik olan kız çocuğunun rızası olmadan gerçekleşen evlilikler de çoğu zaman dini nikah ile gerçekleşmektedir.

Öte yandan bu yolu erkeklerin daha çok kullandığı ve benimsediğini söylersek de yanlış söylemiş olmayız.

Zira davaya gerek kalmadan, sadece erkek tarafından ve sözlü olarak boşanma gerçekleşebiliyor. Kadın tarafı bu sözlü boşanmada, mal paylaşımı, nafaka gibi boşanmanın getirdiği mali hakları alamadan ortada kalakalıyor. Ayrıca kocası ölen kadın da hemen hemen aynı zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır.

Çocuk da varsa, erkek istemediği takdirde çocuğu da kadına vermeyebiliyor.
Dini nikah öte yandan çok eşli yaşam tarzını da meydana getirebilmektedir.

Yani aslında imam nikahı başta çocuklar ile kadınlar aleyhine olan ve onların yaşamlarını daha da zorlaştıran bir gelenektir.

Dini nikah, medeni kanun açısından geçerli bir nikah olmadığı için bazı risklere de sebep olabilir.

Dini nikahın risklerini yukarıda saydık ama bir de madde madde söylersek daha net anlaşılır:

  • Çocuk yaştaki kızların evliliğinin önünü açar.
  • Çok eşliliğe neden olur.
  • Mal paylaşımında kadının bir hakkı olmaz. Nafaka, tazminat ya da mal paylaşımından hak alamama durumlarını ortaya çıkarır.
  • Ayrıca erkeğin ölümü durumunda da kadın hukuksal olarak evli olmadığı için yasal mirasçı olarak kabul edilmez.
  • Bu nikahta çocukların soy bağları ile ilgili sorunlar da sıkça ortaya çıkmaktadır.

Saydığımız tüm bu sorunlar, önceliğin resmi nikaha verilmesini, imam nikahını da resmi nikahı tamamlayan bir unsur olarak kabul etmeyi gerekli kılmaktadır.

TÜRK MEDENİ KANUNU’NDAKİ DÜZENLEMELER DOĞRULTUSUNDA DİNİ NİKÂH

Türk Medeni Kanunu’nda dini nikah çok yer edinen bir kavram değildir. Çünkü Medeni Kanun “Resmi nikahın” düzenleyicisidir.

Sayfalarca devam eden ve evlilik, boşanma, velayet, nafaka, nişanlılık gibi konularda düzenlenme getiren Medeni Kanun’da bu konudan sadece 143. maddede söz edilir.

43/3 Maddesi Uyarınca Dini Nikah

Medeni Kanun’un 143/3. Maddesi “Evlenmenin geçerli olması dinî törenin yapılmasına bağlı değildir“ hükmünü hayata geçirir.
Yani Medeni Kanun’a göre dini nikah olsa da olur, olmasa da.
Yasaya göre aslolan resmi nikah ya da halk arasındaki söyleyişi ile “Belediye/hükümet” nikahıdır.

RESMİ NİKÂH (EVLENME TÖRENİ) NEDİR, ŞARTLARI NELERDİR?

Resmi nikah, Medeni Kanun’da belirtilen şartların yerine getirilmesi ile kıyılan nikah türüdür. Evlendirme memuru tarafından kıyılır, şahitler huzurunda yapılır.

Nikahtan sonra çiftlere yasal geçerliliği olan bir evlilik cüzdanı verilir ve evlilik bu sayede hukuki olarak tanınmış olur.

Bu nikahı kıymaya yetkili olanlar ise belediye başkanları, belediye başkanlarının görevlendirdiği evlendirme memurları ya da müftülerdir.

Resmi nikah için gerekli belgeleri evrakları toplayan erkek ve kadın eşin resmi nikah kıydırabilmesi bazı şartları taşıyor olması gerekir. Bu şartlar şöyledir:

  • Erkek ve kadın 17 yaşını doldurmuş olmalıdır.
  • Kadın ya da erkek, küçük ya da kısıtlı olmamalıdır.
  • Eşlerden ikisi de bekar olmalıdır.
  • Eşlerin her ikisinin de ayırt etme gücüne sahip olması gerekir.
  • Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunmaması gerekir.
  • Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede akrabalık/ hısımlık olmaması gerekir.

141. Maddede Evlenme Töreni

Medeni Kanun evlenmenin yapılışını da hükme bağlamıştır.
Kanunun 141. Maddesi tören yerini düzenleyen maddedir. Maddeye göre evlenme töreni, evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılır. Ancak, tören evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabilir.

142. Maddede Evlenme Töreni

Medeni kanun 142. Madde ise evlenme törenin şeklini hükme bağlar.
Maddeye göre; evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur.

Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar.

143/2 Maddesinde Evlilik Töreni

Medeni Kanun’un 143’üncü maddesinin 2’nci fıkrasına göre aile cüzdanı gösterilmeden dini nikah kıyılamaz.

Dini Nikah Ne Zaman Yapılabilir?

Dini nikahın yapılması için doğru zaman da Medeni Kanun’da belirlenmiştir. Bu konuda doğru davranış kanuna uyum sağlamaktır.

Medeni Kanun 143/2 Maddesi Uyarınca

143/2 maddesine göre dini nikah için önce resmi nikah yapılmalı ve aile cüzdanı çiftlere verilmelidir. Madde “Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz” şeklindedir.

Madde böyle olsa da uygulamada aile /evlilik cüzdanı sormadan dini nikah kıyan imamlar olduğu da bir gerçektir.

Bu durum da “Resmi nikah olmadan dini nikah kıyılmasının sonuçları nelerdir” sorusunu ortaya çıkarır.

Resmi Nikah Olmadan Dini Nikah Kıyılmasının Sonuçları Nelerdir?

Sorunun cevabını en kısa şekliyle verelim. Günümüzdeki yasal düzenlemelerde resmi nikâh olmadan dini nikâh kıydıran için de kıyan için de herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir.

Bu durum 2015 yılında bugünkü şekline almıştır. Zira 27 Mayıs 2015 tarihinde kadar resmi nikâh olmaksızın dini nikâh kıyılması Türk Ceza Kanunu’nun 230 maddesinin 5 ve 6’ncı fıkraları gereği suç sayılıyor ve hapis cezası öngörülüyordu.

İptal edilen bu maddeler şu hükmü içeriyordu:
“Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medeni nikâh yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.

Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir.

Anayasa mahkemesi bu iki fıkrayı iptal ederek cezai müeyyideleri de ortadan kaldırmıştır.
2015 öncesinde resmi nikah olmadan dini nikah yapılmasının suç kabul edilmesinin bazı nedenleri vardı. Öncelikle kadının yasal haklarını korumayı hedefleyen bu yasak, aile hayatının daha düzenli olmasını da amaçlıyordu. Ayrıca evlilik içinde doğan çocukların haklarının korunması da öncelikli hedefler arasındaydı.

2015 tarihi itibariyle suç kavramının ve cezanın da kalkmasıyla resmi nikah olmadan yapılan imam nikahlarını artırmıştır.

DİNİ NİKAH İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER:

İslam dini gereği ve genellikle toplum beklentileri nedeniyle kıydırılan dini nikah ile ilgili merak edilen pek çok husus vardır. “Tanrı nezdinde de evli kabul edilmek” için kıydırılan imam nikahı hukuksal olarak önemli olmasa da sosyolojik olarak bir gerekliliğe dönüştürülmüştür. Bu nedenle evlenecek çiftlerin kafasında konu ile ilgili cevap bekleyen sorular vardır. Bu sorular ve cevapları şöyledir:

Dini nikahın hükmü nedir?


Dini nikahın hukuksal olarak bir hükmü yoktur.

Dini nikah geçerli midir?


Dini nikah kanuni açıdan geçerli bir nikah değildir. Ölüm ya da ayrılık halinde Medeni Kanun’un düzenlediği, velayet, nafaka, tazminat gibi konular gündeme gelmez. Kadını tamamen erkeğin inisiyatifine bırakır. Resmi nikahta dava sonucu gerçekleşebilen ayrılık dini nikahta erkek tarafından sözlü şekilde yapılabilir. Geçerliliği evin sınırları içinde kalan dini nikah ile evli olan bir kadın bu durumda hiçbir hak iddia edemez.

Resmi nikah olmadan imam nikahı olur mu?


Hukuksal olarak resmi nikah olmadan imam nikahı olmaz ancak uygulamada durum pek de öyle değildir. İsteyen istediği an imam nikahı kıydırabilmekte, bunun için resmi nikah zorunluluğu aranmamaktadır.

İmam nikâhının hükmü nedir?


İmam nikahının kanun karşısında hiçbir hükmü bulunmamaktadır. Sadece toplumsal olarak kabul gören bir durumdur. Zira aynı evde yaşayan, çocukları olan bir çiftin sadece imam nikahlı olmasını günümüzde garipseyen az olsa da resmi nikahın olmaması erkek eşin ölümü ya da ayrılık durumunda kadın açısından hiç de hoş olmayan sonuçlar doğurabilir.

Türkiye’de İmam Nikahı Kıymak Yasak Mı?


Bu soruya çok bilindik bir cevap verebiliriz: “Yüzde 99.9’u müslüman olan bir ülkede” imam nikahı kıymak yasak değildir. Tersine toplumsal beklenti resmi nikah ile birlikte dini nikah da kıyılması şeklindedir.
Ancak bu durum tamamen bireylerin kendi inisiyatifindedir.
İsteyen dini nikah kıydırır, isteyen kıydırmaz.
Ülkemizde sadece imam nikahı ile evlilik yürütenler olduğu gibi, dini kıydırmadan sadece resmi nikah yaptıranlar da vardır.

Yorum yaz

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.
Gizlilik Politikası